♥ ♫ ▄ █ ▄ █ ▄ █ ▄ █ ▄ ♫ ♥ ŞmDi SöyLe...bir bakıormm daa qnler aylr çabuck qçmşşş bnse sdece 1 gnn istrdmm o qnde ynmda ol isterdmm...ama şimdi ölerek yaşıyorum.sen gidince bn yanlız oluyorm...çarelerim bile çaresiz olmuşş!!..içmde artık mutluluq uçsnn...ümitlerimi kaybettimk bzenn..şmdi kızıyorum sensizliğimee..♥ ♫ ▄ █ ▄ █ ▄ █ ▄ █
♥♥♥PoWeR aNgElZz♥♥♥  
 
  ödev 27.06.2025 08:45 (UTC)
   
 

          GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ


Gürültü, hoşa gitmeyen,rahatsız edici,beğenilmeyen ve istenmeyen sesler topluluğudur.

Gelişmiş ülkelerde,teknolojinin gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkan gürültü sorunu, günümüzde,tüm insanlar üzerinde pek çok  olumsuz etki yaratan, fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozan,iş verimini azaltan önemli bir çevre sorunudur.

Gürültüyü yaratan kaynakların başlıcaları ise,Ulaşım araçları,endüstri,yol ve inşaat makinaları,eğlence yerleri ile yerleşim alanları’dır.

 

Ulaşım araçlarının yarattığı gürültü,özellikle trafikte ortaya çıkar.Çalışan araçların motor gürültüsü,eksoz ve fren gürültüsü,klakson gürültüsü,yolda hareket sırasında tekerleklerin çıkardığı sesler,trenlerin raylar üzerinde hareketi sırasında çıkardığı gürültü,uçağın ve deniz araçlarının gürültüsü ulaşım araçlarından kaynaklanan gürültü türüne örnek olarak söylenebilir.Endüstrinin geliştiği bölgelerde fabrikalardaki çalışan makinaların çıkardığı gürültüler de  yaygın gürültü türlerindendir.

 

Yine,bahçeli gazinolar,diskotekler,kahvehaneler,lunaparklar,düğün ve konser salonları,açık hava sinemaları,barlar eğlence yerlerinden kaynaklanan gürültü çeşitleridir.

 

Evlerimizdeki,sokağımızdaki çeşitli araç ve gereçler ile insanların davranışlarıyla ortaya çıkan gürültüler de yerleşim alanlarından kaynaklı gürültü türleridir.

Gürültünün ,insanın hem fiziksel sağlığı,hem de psikolojik sağlığı üzerinde pek çok olumsuz etkileri mevcuttur.Araştırma sonuçlarına göre gürültü;

Nabız ve soluma hızlarını artırarak  vücudun  düzenini  bozar,

Kalıcı yada geçici duyma bozukluğuna yol  açar,

Stresi artırır,kalp atışlarını hızlandırarak kan dolaşımını değiştirir,kalp hastalıklarına yol açabilir,

Aniden ortaya çıkan ses insanı korku içinde bırakır onun sinir sistemine ağır bir darbe vurur,beyinsel rahatsızlıklara sebep olabilir,

Yine sinirsel etkilemesiyle migren,uykusuzluk,ülser,gastrit  gibi hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabilir,                                                                

Sinirlilik , yorgunluk ve uykusuzluğa yol açabilir,

         Çalışma ve iş  verimini azaltır.

         Gürültüden yeterince duyulamaması nedeniyle anlama ve algılama bozulur,dikkatimiz dağılır.

 

Canlıların bulunduğu her yerde bir ses oluşumu vardır.Ses kirlenmesi ise,insan kadar eski bir sorundur.Yüzyılımızın da en büyük sorunlarından biridir.

 

Roma İmparatorluğunda,soyluların yaşadığı sarayların çevresinde  gürültü  olmasın diye gece belli bir saatten sonra  at arabalarının geçmesi yasaklanmıştır.

16. yüzyılda Britanya kraliçesi Elizabeth gece ses olmasın diye,  saat 22.00’den sonra erkeklerin kadınlarını dövmesini yasaklamıştır.

 

 1950’li yıllarda, motorlu taşıtların kullanımının artması,hava ulaşımında kullanılan araçlar ve üretim tesislerinde kullanılan makinaların çalışmasıyla birlikte, gürültü kirliliği  artmıştır.

 

Gürültü ölçü birimi:desibel dB’dir.”0” dB insan kulağının ancak duyabilceği kadardır.Sesin frekansı ise, dalgaların saniyedeki sayısı olup hertz ile ölçülür.

 

Aşılmaması gereken en yüksek sınır değerler,

-hastanelerde..................40 dB

-doğa parklarında...........45 dB

-konut bölge...................50 dB

-Yol yapımı....................75 dB

-Endüstri bölg.................65 dB

-hava alanı......................70 dB

-bina yapımı...................70 dB

-yatak odası....................20-30 dB

-çalışma odası.................60-70 dB’ dir.

0-30         dB arası çok sessiz, 30-50 dB arası sessiz, 50-60 dB orta ses, 60-70

dB arası sesli ve 70-80 dB arası çok seslidir.

      Gürültüyü önlemek için neler yapmalıyız?

Bu konuda alabileceğimiz çeşitli önlemler şunlardır:

-İş ve sanayi makinalarının bakımını sık sık yaparak, en az ses düzeyine indirmek,

-bisiklet kullanımını çoğaltmak,

-trafiği yer altına indirmek ,

-taşıtların egsozlarına susturucu takmak.                      

            -ses yalıtım maddeleri kullanmak,-zorunlu gürültülü çalışma ortamında kulak koruyucu  kullanmak,

            -gürültü  düzeyinin aşılmasını engellemek için denetim yapmak,

            -gereksiz korna çalmamak,

            -televizyon,radyo,kaset ve cd çalarlarlarımızın,müzik setlerimizin  sesini,kendi duyabileceğimiz kadar açmak

            -evlerimizde bakım ,onarım,tamirat işlerini uygun zamanlarda yaptırmak,

            -okulda,evde,işyerlerinde gereksiz gürültü yapmamak,başka insanlara saygı gösretip,rahatsız etmemek.

 

Bizim ülkemizde de bu konuda,1986 yılında  Çevre Kanununun 14.maddesine dayalı olarak “GÜRÜLTÜ ve KONTROL YÖNETMELİĞİ” çıkartılmıştır.

 Bu yönetmelikte,gürültünün önlenmesi için neler yapılacağı,en yüksek gürültü düzeyleri ve bunlara uymayanlara uygulanacak cezalar belirtilmiştir.

Örneğin,

Gürültü çıkaran alet ve makinaların iş günlerinde 20.00 ile  08.00 arasında çalıştırmak yasaktır.

Gazino,park,disko,bar,açıkhava sinemaları ve benzer yerlerde ses seviyesinin 90 dB yi aşması yasaktır.

Yetkili kurumların gösterdiği yer ve zamanlar dışında yüksek sesle bağırarak ya da mikrafon,hoperlör gibi araçlarla satış yapmak yasaktır.

 

Ancak,eğlence yerlerinde giriş kapısının üzerine “DİKKAT,İçerideki ses düzeyi devamlı duyma bozukluğuna yol açabilir” şeklinde ikaz levhası konulduğunda gürültü sınırlaması ortadan kalkmaktadır.

 

Gürültü ile ilgili şikayetler Valiliklere,belediyelere ya da köy tüzelkişiliğine  yapılmaktadır.Gürültü seviyesi de yine bu kurumlarca ölçülmektedir.

 

Sonuç olarak ,gürültü günümüzde giderek artan büyük bir çevre kirliliğidir.Sakin ,huzurlu,mutlu,sağlıklı ve verimli bir yaşam için gürültüyle mücadele etmeli,gereksiz gürültüden kaçınmalı,uymayanları uyarmalı,yaşam kalitemizi artırmalıyız.

                     SES NEDİR?
 

Ses” maddeden oluşan bir ortamda yayılan, mekanik bir titreşim dalgasıdır.

Ses frekansı Nedir?

Bir saniyede oluşan titreşimlerin sayısına ses frekansı denir. Ses frekans birimi Hertz (Hz)'dir. Frekansı arttıkça ses tizleşir (incelir). Düşük frekanslı sesler pes (kalın) sesleri oluşturur. İnsan kulağı 16 ile 20000 Hz arasındaki sesleri işitebilir. Saniyede titreşimi 16'dan az olan seslere subsonik, 20000 üzerinde olanlara ise ultrasonik sesler denir.

Ses şiddeti nedir?

Sesin kulak tarafından duyulan yüksekliğine sesin şiddeti denir. Şiddet birimi desibel'dir (dB). Desibel insan kulağının işitebildiği en küçük ses şiddetidir.
Fısıltı sesi 30 dB
Konuşma sesi 40-60 dB
Bağırma sesi 80-90 dB
Uçağın kalkışı 120-140 dB
Tüfek patlaması (yakın Mesafe) 130
dB




 

                  NASIL DUYARIZ?

 

* İlk olarak orta kulakla ses titreşimleri iç kulak sıvılarına iletilmektedir.

* İkinci olarak iç kulakta frekansların periferik analizi yapılmaktadır (basiller membran).

* Üçüncü olarak da mekanik enerji, iç kulaktaki siliali hücreler tarafından elektrik enerjisine dönüştürülmektedir.

 

 

İşitmenin gerçekleşebilmesi için;

a) Sesin olması,

b) Sesin kulağa ulaşması,

c) O sesin insan kulağının alabileceği frekans ve

şiddet sınırları içinde olması,

d) Sesin kulaktaki dış, orta ve iç bölümleri aşması,

e) Sesin işitme merkezine ulaşması ve merkezce

algılanması gerekmektedir.

Bu işlevlerden birinin aksaması işitme yetersizliğini ortaya çıkarabilmektedir.


          İŞİTME KAYBI NEDİR?

  • Dış veya orta kulakta herhangi bir sorun (Örneğin: Orta kulak enfeksiyonu, kulak kanalında bir yabancı obje) sesin kulağa gelmesine engel olur ve iletim tipi işitme kaybına neden olur (Böyle adlandırmanın nedeni, kulak sesi uygun biçimde aktaramaz).
  • Bu tip kayıblar genellikle az veya orta derecede işitme kaybı türündedirler. Başka deyişle % 60-70 kadar işitme kaybına neden olurlar.
  • Bu tip işitme kayıpları bazı durumlarda geçici olabilirler.
  • Pek çok durumda ilaç tedavisi veya ameliyat sorunun nedenine bağlı olarak yararlı olabilir.
  • Bu tip işitme kaybı olanlar genellikle işitme cihazından daha çok yararlanabilir.

     

İletim tipi işitme kaybı
Dış veya orta kulak problemine bağlıdır.

 

Sensorinöral İşitme Kaybı Algılama

  • İç kulakta var olan bir sorun bu tip işitme kaybına neden olabilir. (Örneğin: Yüksek ses nedeniyle tüylü hücrelerinin hasara uğraması)
  • İşitme kaybı hafif, orta, ileri, çok ileri veya hatta (total) mutlak kayıp olabilir.
  • Bu tip kayıplar genellikle kalıcıdır.
  • Kulağın bu kısmında (iç kulak) var olan sorunlar için ameliyat ile müdahale mümkün değildir. Ancak, sorunun nedenine bağlı olarak bazı durumlarda ilaç tedavisi yararlı olabilmektedir.
  • Genellikle işitme cihazları hafif, orta ve ileri derecede işitme kayıplarında yararlı olmaktadırlar.
  • Koklear İmplant; ileri, çok ileri ve total işitme kaybı olanlar için çok etkin bir çözüm olabilir.

     

Sensorinöral işitme kaybı
İç kulakta (koklea) olan bir probleme bağlıdır.

 

(Nöral) Sinirsel İşitme Kaybı

  • Çok ender olarak, işitme kaybı hasara uğramış veya mevcut olmayan işitsel sinir nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
  • İşitme cihazları bu durumda çok az yarar sağlayabilirler çünkü, işitsel sinir yeterince uyarıyı beyne yollayamaz.
  • Yeterli işitsel sinir fonsiyonu yoksa, geleneksel Koklear İmplant'ın yararları olması düşünülemez.
  • Bir İşitsel Beyin Sapı İmplant'ı bazı durumlarda yararlı olabilmektedir.

 

Sinirsel işitme kaybı
Sinir yolunda bir probleme bağlıdır

 

İşitme kaybı ve doğumsal işitme işitme kaybı

Doğumsal İşitme Kaybı ve Sağırlık Gelişmiş ülkelerdeki verilere göre sağırlık veya işitme kaybı %60 gibi bir oranda kalıtsaldır. Genetik kökenli olanlarında % 70 i herhangi bir sendromla ilişkili değilken (Non-sendromik) % 30 u bir sendromla birliktedir.

 

Kulak, 3 ayrı bölümden oluşmaktadır:
dış kulak,
orta kulak
iç kulak.

Ses, dış kulak tarafından toplanıp orta kulağa, buradaki orta kulak kemikleri tarafindan da iç kulağa iletilir. İç kulakta bulunan reseptör hücreler tarafindan sinirler uyarılır ve bu uyarı beyne gönderilerek değerlendirilir. Bu bölümlerdeki herhangi bir yapının fonksiyonunu veya gelişimini etkileyen her türlü faktör işitme kaybına neden olur.

Hemen her toplumda çok sayıda işitme kaybı ve sağırlığa maruz kalmış birey bulunmaktadır. İşitme kaybı doğumsal ve edinsel olarak ortaya çıkar. Doğumsal işitme kaybı ortalama olarak her 1000 veya 2000 doğumda bir görülmektedir.

Toplumda görülen işitme kaybı ve sağırlığın 3 temel nedeni vardır:

1.Genetik faktörler
2. Çevresel faktörler (doğum öncesi dönemde annenin geçirdiği enfeksiyonlar, menenjit, kabakulak, hamilelik döneminde annenin kullandığı bazı ilaçlar )
3. Sebebi belirlenemeyen işitme kayıpları

İşitme kayıpları genellikle;

1.İletim tipi (konduktif), ortakulak ve dış kulaktaki anormalliklerle karakterizedir.
2.Sensorineural (perception) iç kulakta meydana gelen bozukluklar sonucu ortaya çıkar.
3.Miks tipte işitme kayıpları, yukarıdaki iki tipin bir arada olduğu durumlardır.

 



 
  AnGeLzLeR hİç AyRıLmAzLaR !!!
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

LüTfEn gitMEdEn öNcE HerKESe bU SitEyi dUYuRUn !!!
 
Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı!
♥ ♫ ▄ █ ▄ █ ▄ █ ▄ █ ▄ ♫ ♥ ŞmDi SöyLe...bir bakıormm daa qnler aylr çabuck qçmşşş bnse sdece 1 gnn istrdmm o qnde ynmda ol isterdmm...ama şimdi ölerek yaşıyorum.sen gidince bn yanlız oluyorm...çarelerim bile çaresiz olmuşş!!..içmde artık mutluluq uçsnn...ümitlerimi kaybettimk bzenn..şmdi kızıyorum sensizliğimee..♥ ♫ ▄ █ ▄ █ ▄ █ ▄ █ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol